Ilık bir cumartesi sabahı. Annem, babam, kardeşim ve ben Çanakkale’deki evimizdeyiz sanki. Kahvaltıda  Tahsildaroğlu peynir bile var:) Masada konuşulanlar belki 15 sene önceki bir cumartesi sabahından farksız. Benim yumurtam az pişmiş olsun , bir dilim daha kızarmış ekmek yer misin, domateslerden de alsana, bir bardak daha çay içerim, ….Herşey çok bilindik, herşey çok klasik. Ta ki ben masayla arama giren göbeğimden iyi bir tekme yiyene dek 🙂  Sanırım aslında bundan sonra hiçbirşey benim için  bilindik ve klasik olamayacak.

Kahvaltıdan sonra, bir gün önce doğum yapan Funda’yı hastanede ziyaret ardından UTC’de bir alışveriş turu ve güzel bir yemekle günü kapatış 22 Eylül 2012 için planladıklarımız.



Önce Funda’ya “geçmiş olsun” Melissa’ya “dünyaya hoşgeldin bebek” dedik

 

Ardından Iphone 5’i inceledik

 

ve bol baharatlı bir Moğol yemeği ile günü bitirdik.





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir