31’den 35. Haftaya Nasıl Rüzgar Gibi Geçtik (Part 3)

Los Angeles tatilimizin ardından, ben hala pek farkında olmasam da doğuma adım adım yaklaşırken 32. haftamla birlikte San Diego günlerimiz de başlamış oldu ufaklık. San Diego’yu bu kadar  kısa sürede bize tanıtan ve bir süre bizi harika evinde misafir eden Türk’ten daha Türk sevgili Diana olmasa eminim bu kadar kısa sürede buraya aşık olamazdık. Bizi Los Angeles’tan alıp  San Diego’ya getiren, akşam yemeğinde kabak dolması kahvaltıda simit yediren, bahçeden taze nane bulan, ayaklı Lonely Planet gibi turlar planlayan, hayvan dostu ev sahibimiz sayesinde San Diego’nun tüm hit noktalarını kısa sürede öğrenmiş olduk. San Diego benim gonlumu tam 12’den vurmakla kalmayıp Defne Hanım’ı dünyaya getirmek için ne kadar doğru bir tercih yaptığımızı da bize ispatladı. Miami mi, Chicago mu, New Jersey mi derken; okyanus kıyısında harika plajları, her mevsim ideal havası, gezilecek görülecek yerlerinin çokluğu ve özellikle de doktorumuz Melih Bey’in yaklaşımı bize iyi ki buradayız dedirtti.




San Diego’da güne her hamilenin rüyası, %100 Türk Kahvaltısı ile başladık. Teşekkürler Diana!

Ve hemen hemen her güne böyle devam ettik :p

Akşamları sevgi yumağıydık:) Inky’i çok sevdik.     Tarihte ilk kez şezlong ne harika bir şey dedik:)

Sözlükteki ikinci anlamıyla Okyanuslara daldık 🙂 Fotoğraf çekmeyi seven birini bulunca sonuna kadar kullandık :p

Ve özendik. Hem de çok özendik!